Araplar 2
Araplar sanki dans etmiyor, onu herkesin içinde sikiyorlardı. Kendini tutamayacak hale gelmişti. Birden beli gelmeye başladı. Vücudu titriyordu. Ağzından küçük bir inleme kaçtı. Yalnızca dans ettikleri değil, yakınındaki herkes de, belinin geldiğini anlamış oldu böylece.
Dizlerinin bağı çözülür gibi olmuştu. Neredeyse aynı anda bitti Lambada. Birbirlerinden ayrıldılar. Kafasını toplamaya çalışıyordu ki, müzik yeniden yavaşa döndü ve bir anda kendini başka bir Arap'ın kollarında buluverdi.
İlk göz göze geldiği, genç ve yakışıklı oğlandı bu. İlk bakışta o yarı kalkmış haliyle gözünü çelen siki şimdi kocaman olmuş, boyları da uyduğu için, kasıklarına dayanmıştı. İki eliyle birden onu belinden tutup kendine çekmişti Arap.
Az önceki Lambada macerasının etkisinden hala kurtulamamış olduğu için, bu kucaklanmayı sessizce kabullenmişti başta. Ama, vücuduna dayanan kocaman Arap sikinin yakıcı sıcaklığı, kısa bir süre sonra işin değişmesine neden oldu. Yeniden tutuşmuştu kanı. Kollarını oğlanın boynuna dolayıp, aklını başından alan sikin tadını çıkarmaya koyuldu.
Öteki Araplar, yine pisti terk etmek zorunda kalmışlardı tabii. Kocası da, hala ortalıkta yoktu. Önceden konuştukları için, onun piste geri dönmeyeceğini biliyordu gerçi ama, nerede olduğunu merak etmişti yine de.
Arayan gözlerle bakınırken, birden görüverdi kocasını. Neredeyse kümelenmiş bir halde duran Araplar'ın tam ters yönüne düşen barda, elinde viski bardağıyla duruyordu. Kendisine baktığını görünce, bardağını kaldırdı.
Bu arada dans ettiği Arap da, işi azıtmaya başlamıştı. Elleri çıplak sırtında dolaşıyordu. Başını oğlanın boynuna gömüp, kendini iyice bıraktı. Karnın içinde ateşten bir top oluşmuş gibiydi. Arap sikini kasıklarına bastırdıkça büyüyordu bu top. Kalçaları yine dalgalanıp, çalkalanmaya başlamıştı. Sonra oğlan bir eliyle kıçını okşamaya başladı.
Çığrından çıkmıştı iş artık. Dans mı ediyordu, yoksa pistte ayak üstü sikiliyor muydu, farkında değildi. Oğlanın solukları hızlanmıştı bu arada. Bir eliyle çıplak sırtından, diğer eliyle de, pençe gibi kavradığı kıçından çekerek sımsıkı sarılmıştı ona.
Sonra aklını başından büsbütün alan bir şey oldu birden. Arap, mümkünmüş gibi, sikini daha da çok bastırdı kasıklarına. Hemen peşinden de, adaleli vücudu kasılıverdi. Aradaki kumaşlara rağmen, o kocaman sikin sanki canlanıverdiğini hissetti. Belini getiriyordu oğlan.
Bu kadarı fazlaydı doğrusu. Hafif titremelerle, o da belini getirmeye başladı. Zevkten uçmuş gibiydi.
Yanlarına gelen başka bir Arap onu kollarına alırken, gözlerini indirip kenarda kalan genç oğlanın önüne baktı bir an. Beyaz pantolonunun önü, kocaman bir leke halinde ıslanmıştı Arap'ın. Biraz da bu yüzden olmalı ki, çabucak yürüyüp gitti. Şimdi yeni kollar sarılmıştı vücuduna. Karnına yeni bir sik değiyordu. Tekrar bıraktı kendini.
Müzik tekrar hızlanana kadar geçen süre içinde kaç Arap'la dans ettiğini, daha doğrusu kaç Arap'la ayaküstü sikiştiğini şaşırmıştı. Fakında olduğu tek şey, hepsinin belini getirdiği, bu arada da durmadan kendi belinin geldiğiydi.
Müzik hızlanıp da son dans ettiği Arap'tan uzaklaşınca, pistin yanına kadar gelmiş olan kocasını gördü. Halsiz adımlarla ona doğru yürüyüp pistten indi ve el ele tutuşup, yerlerine döndüler.
Biraz da yorgunluğunun sonucu olarak, tam anlamıyla sereserpe oturmuştu şimdi. Eteği iyice sıyrılmıştı. Dizleri hafifçe aralıktı. Bacaklarının, am sularıyla ıslanan iç taraflarının pırıl pırıl parladığını, kendi bile görebiliyordu.
Alçak bir sesle, uzaktan her şeyi izlemiş olan kocasına, bilemeyeceği ayrıntıları anlatmaya koyuldu. Bir taraftan da, göz ucuyla yeniden gelip hemen önlerindeki koltuklarda toplanan Arap kalabalığını süzüyordu.
Peşini bırakmamakta kararlıydılar Araplar. Kocasına anlattıkları, bir yandan da kanının yeniden tutuşmasına neden oluyordu bu arada. Defalarca beli gelmişti ama olup bitenleri hatırladıkça, amı yeniden sulanmaya başlamıştı.
Başını çevirip üzerinde dolaşan aç Arap gözlerini gördükçe de, daha çok tahrik oluyordu. Dizleri, elinde değilmiş gibi biraz daha aralanmıştı. Artık daha çok gösteriyordu Araplara.
Garsonun tazelediği viskisini içerken, gözlerini kaldırıp Arapları inceledi. Neredeyse hepsiyle dans etmiş, orasını burasını mıncıklayıp okşamalarına izin vermiş, hepsinin sikini kaldırıp çoğunun belini getirmişti.
Bu arada kendi de mahvolmuştu tabii. Belinin kaç kere geldiğini hatırlamıyordu bile. Uzanıp viski bardağını masaya koyarken, dizlerini iyice araladı. Yine amını gösteriyordu Araplara. Son derece heyecan verici bir şeydi bu.
Bir süre sonra, tuvalete gitmek için yerinden kalktığında, yine peşinde birilerinin olduğunu fark etti. Ama pek aldırmadı buna. Yalnızca, kalçalarını çalkalaya çalkalaya yürümeye özen gösterdi, o kadar… Çişi gelmişti ve mutlaka gitmek istiyordu tuvalete.
Oldukça uzun kaldı içeride. Tekrar dışarı çıktığında, başlarda dans ettiği genç ve yakışıklı Arabı kapının önünde bulunca biraz şaşırdı doğrusu. Onun yanından geçmeden yerine gitmesine imkan yoktu. Ama bunu başaramadı.
Oğlan yanından geçerken elini tuttu birden. Sonra da, adeta çekerek bir yerlere götürmeye başladı. Belini getirince pantolonunun önü lekelenen Araptı bu. İtiraz bile edemeden oğlanın onu istediği yere sürüklemesine razı olmuştu. Büyülenmiş gibiydi sanki.
Acelesi vardı Arabın. Belliydi ki, arkadaşlarına yakalanmak istemiyordu. Tuvaletlerin arkasına götürdü onu. Kendini yeteri derecede güvenlikte hissedince de, tuttuğu gibi kollarının arasına aldı.
Ne olduğunu tam anlayamadan, Arap'ın kalın dudaklı kocaman ağzını kendi küçük ağzının üzerine kapanmış buldu. Neredeyse aynı anda oğlanın elleri, birer pençe gibi kalçalarını kavradı. Kıçının yuvarlakları, iri ellerin içinde yoğruluyordu. Arap, dilini de ağzına sokmuştu şimdi.
Kendini bıraktı önce. Sonra da, karnını oğlanın karnına sımsıkı yapıştırıp, kanını tutuşturan öpüşlere karşılık vermeye koyuldu. Tekrar kasıklarına dayanan kocaman sik, bir anda aklını başından almaya yetmişti.
Arap, oracıkta her istediğini yapabilirdi ona. Her şeye, hatta ayak üstü sikilmeye bile hazırdı. Ağzının içinde dolaşıp duran dili, tıpkı bir siki emer gibi emiyordu. Kalçalarını mıncıklayan eller, artık eteğini yukarı sıyırıp, çıplak tenine ulaşmıştı.
Bu, kanının daha da tutuşmasına neden oldu. İçindeki sikilme isteğinin dev boyutlara ulaştığını hissediyordu. Hemen oracıkta siktirmek istiyordu kendini. Kasıklarından başlayıp neredeyse göbeğine kadar çıkan yerini, aradaki tüm kumaşlara rağmen adeta yakan o kocaman Arap sikini mutlaka içine almalıydı.
Oğlan bir adım geriye atıp önünde çömeldiğinde, neyin gelmekte olduğunu anlayarak, büsbütün heyecanlanmıştı. Eteğini tuttuğu gibi, beline kadar sıyırdı Arap. Bacaklarını elinden geldiğince aralayıp, öylece beklemeye başlamıştı.
Sonra zevkten buğulanmış gözlerle oğlanın kıvırcık saçlı başının, yavaş yavaş yaklaşışını seyretti. Kısa bir an öncesine kadar ağzının üstüne bir vantuz gibi yapışmış olan dudaklar, bu sefer de amının alabildiğine şişip, alabildiğine açılmış dudaklarına yapışınca da, derin bir inilti kaçırdı ağzından.
Tüm vücudu elektrik çarpmış gibi titremişti. Sonra Arap, dilini sokuverdi amına. Sarsıla sarsıla beli gelmeye başladı. Parmaklarını oğlanın kıvırcık saçlarına geçirmiş, kendine sımsıkı çekmişti. Kalçaları, deli gibi kıvrılıp bükülüyor, çalkalanıyordu.
Kendini topladığında, Arap yeniden ayağa kalkmıştı. Sonra ellerini omuzlarına koyarak, onu önünde çömelmeye zorladı. Ne istediği belliydi ve o da, bunu, büyük bir zevk duyarak yerine getirmeye hazırdı. Oğlanın pantolonunun önünü çözmeye çalışan parmakları, telaşlı ve titrektiler.
Pantolon kumaşı kurumuştu ama, oğlanın donu hala ıslaktı. Sonunda başardı istediğini ve aklını başından alıp duran o kocaman Arap sikini çıkardı dışarıya.
Gerçekten de, kocaman bir şeydi elindeki sik. Nemli ve yapış yapıştı, doğal olarak. Hafif hafif okşarken, yüzünü yaklaştırıp oğlanın taşaklarını yalamaya başladı.
Cin çarpmışa döndü Arap. Bacakları titriyordu. Kaybedilecek zaman kalmamıştı. Dans ettiklerinde, pantolonunun içinde belini getirmişti oğlan. Diline gele tuzlu tatla burnuna dolan koku, aklını başından alıyordu. Onun için kalkmış bir sikten, onun için fışkıran erkek tohumlarının bir kere daha boşa gitmesine izin veremezdi.
Ağzını alabildiğine açıp, dudaklarını, sikin dev bir mantara benzeyen başı üzerine kapadı birden. Ağzının içindeki, hem taş gibi sert, hem de kadife kadar yumuşaktı. Üstelik alev alev yanıyordu.
Arap iki eliyle onu omuzlarından tuttu ve ağır hareketlerle ağzını sikmeye başladı. Olanı anlatabilecek başka bir kelime gelmiyordu aklına. O kocaman sik, yumuşacık dudaklarının arasından kayarak ağzına girip çıkıyordu. Çıldırtıcı bir şeydi bu. Am gibi olmuştu ağzı.
Burnundan derin nefesler alarak, hırsla, sanki içini boşaltmak istermiş gibi emiyordu oğlanın sikini. Bir eli de bacaklarının arasına gitmiş, parmakları, artık vıcık vıcık bir hale gelmiş olan amıyla oynamaya başlamıştı.
Birden fışkırtmaya başladı Arap. Tohumları, peşpeşe gelen dalgalar halinde ağzının tavanına, gırtlağına çarpıyordu. Bir damlasını bile kaçırmak istemiyordu bu yakıcı sıvının. Daha da hırsla emiyordu şimdi o kocaman Arap sikini.
Yutkundukça boğazından aşağı inen bellerin, mide borusunu ısıttığını duyuyordu.
Birden onun da beli geliverdi. Bütün vücudu sarsılıyordu. Ama ağzındaki siki emmeyi, bir saniye için bile olsa bırakmadı. Son damlayı yutana kadar da sürdürdü bunu.
Dizlerinin bağı çözülür gibi olmuştu. Neredeyse aynı anda bitti Lambada. Birbirlerinden ayrıldılar. Kafasını toplamaya çalışıyordu ki, müzik yeniden yavaşa döndü ve bir anda kendini başka bir Arap'ın kollarında buluverdi.
İlk göz göze geldiği, genç ve yakışıklı oğlandı bu. İlk bakışta o yarı kalkmış haliyle gözünü çelen siki şimdi kocaman olmuş, boyları da uyduğu için, kasıklarına dayanmıştı. İki eliyle birden onu belinden tutup kendine çekmişti Arap.
Az önceki Lambada macerasının etkisinden hala kurtulamamış olduğu için, bu kucaklanmayı sessizce kabullenmişti başta. Ama, vücuduna dayanan kocaman Arap sikinin yakıcı sıcaklığı, kısa bir süre sonra işin değişmesine neden oldu. Yeniden tutuşmuştu kanı. Kollarını oğlanın boynuna dolayıp, aklını başından alan sikin tadını çıkarmaya koyuldu.
Öteki Araplar, yine pisti terk etmek zorunda kalmışlardı tabii. Kocası da, hala ortalıkta yoktu. Önceden konuştukları için, onun piste geri dönmeyeceğini biliyordu gerçi ama, nerede olduğunu merak etmişti yine de.
Arayan gözlerle bakınırken, birden görüverdi kocasını. Neredeyse kümelenmiş bir halde duran Araplar'ın tam ters yönüne düşen barda, elinde viski bardağıyla duruyordu. Kendisine baktığını görünce, bardağını kaldırdı.
Bu arada dans ettiği Arap da, işi azıtmaya başlamıştı. Elleri çıplak sırtında dolaşıyordu. Başını oğlanın boynuna gömüp, kendini iyice bıraktı. Karnın içinde ateşten bir top oluşmuş gibiydi. Arap sikini kasıklarına bastırdıkça büyüyordu bu top. Kalçaları yine dalgalanıp, çalkalanmaya başlamıştı. Sonra oğlan bir eliyle kıçını okşamaya başladı.
Çığrından çıkmıştı iş artık. Dans mı ediyordu, yoksa pistte ayak üstü sikiliyor muydu, farkında değildi. Oğlanın solukları hızlanmıştı bu arada. Bir eliyle çıplak sırtından, diğer eliyle de, pençe gibi kavradığı kıçından çekerek sımsıkı sarılmıştı ona.
Sonra aklını başından büsbütün alan bir şey oldu birden. Arap, mümkünmüş gibi, sikini daha da çok bastırdı kasıklarına. Hemen peşinden de, adaleli vücudu kasılıverdi. Aradaki kumaşlara rağmen, o kocaman sikin sanki canlanıverdiğini hissetti. Belini getiriyordu oğlan.
Bu kadarı fazlaydı doğrusu. Hafif titremelerle, o da belini getirmeye başladı. Zevkten uçmuş gibiydi.
Yanlarına gelen başka bir Arap onu kollarına alırken, gözlerini indirip kenarda kalan genç oğlanın önüne baktı bir an. Beyaz pantolonunun önü, kocaman bir leke halinde ıslanmıştı Arap'ın. Biraz da bu yüzden olmalı ki, çabucak yürüyüp gitti. Şimdi yeni kollar sarılmıştı vücuduna. Karnına yeni bir sik değiyordu. Tekrar bıraktı kendini.
Müzik tekrar hızlanana kadar geçen süre içinde kaç Arap'la dans ettiğini, daha doğrusu kaç Arap'la ayaküstü sikiştiğini şaşırmıştı. Fakında olduğu tek şey, hepsinin belini getirdiği, bu arada da durmadan kendi belinin geldiğiydi.
Müzik hızlanıp da son dans ettiği Arap'tan uzaklaşınca, pistin yanına kadar gelmiş olan kocasını gördü. Halsiz adımlarla ona doğru yürüyüp pistten indi ve el ele tutuşup, yerlerine döndüler.
Biraz da yorgunluğunun sonucu olarak, tam anlamıyla sereserpe oturmuştu şimdi. Eteği iyice sıyrılmıştı. Dizleri hafifçe aralıktı. Bacaklarının, am sularıyla ıslanan iç taraflarının pırıl pırıl parladığını, kendi bile görebiliyordu.
Alçak bir sesle, uzaktan her şeyi izlemiş olan kocasına, bilemeyeceği ayrıntıları anlatmaya koyuldu. Bir taraftan da, göz ucuyla yeniden gelip hemen önlerindeki koltuklarda toplanan Arap kalabalığını süzüyordu.
Peşini bırakmamakta kararlıydılar Araplar. Kocasına anlattıkları, bir yandan da kanının yeniden tutuşmasına neden oluyordu bu arada. Defalarca beli gelmişti ama olup bitenleri hatırladıkça, amı yeniden sulanmaya başlamıştı.
Başını çevirip üzerinde dolaşan aç Arap gözlerini gördükçe de, daha çok tahrik oluyordu. Dizleri, elinde değilmiş gibi biraz daha aralanmıştı. Artık daha çok gösteriyordu Araplara.
Garsonun tazelediği viskisini içerken, gözlerini kaldırıp Arapları inceledi. Neredeyse hepsiyle dans etmiş, orasını burasını mıncıklayıp okşamalarına izin vermiş, hepsinin sikini kaldırıp çoğunun belini getirmişti.
Bu arada kendi de mahvolmuştu tabii. Belinin kaç kere geldiğini hatırlamıyordu bile. Uzanıp viski bardağını masaya koyarken, dizlerini iyice araladı. Yine amını gösteriyordu Araplara. Son derece heyecan verici bir şeydi bu.
Bir süre sonra, tuvalete gitmek için yerinden kalktığında, yine peşinde birilerinin olduğunu fark etti. Ama pek aldırmadı buna. Yalnızca, kalçalarını çalkalaya çalkalaya yürümeye özen gösterdi, o kadar… Çişi gelmişti ve mutlaka gitmek istiyordu tuvalete.
Oldukça uzun kaldı içeride. Tekrar dışarı çıktığında, başlarda dans ettiği genç ve yakışıklı Arabı kapının önünde bulunca biraz şaşırdı doğrusu. Onun yanından geçmeden yerine gitmesine imkan yoktu. Ama bunu başaramadı.
Oğlan yanından geçerken elini tuttu birden. Sonra da, adeta çekerek bir yerlere götürmeye başladı. Belini getirince pantolonunun önü lekelenen Araptı bu. İtiraz bile edemeden oğlanın onu istediği yere sürüklemesine razı olmuştu. Büyülenmiş gibiydi sanki.
Acelesi vardı Arabın. Belliydi ki, arkadaşlarına yakalanmak istemiyordu. Tuvaletlerin arkasına götürdü onu. Kendini yeteri derecede güvenlikte hissedince de, tuttuğu gibi kollarının arasına aldı.
Ne olduğunu tam anlayamadan, Arap'ın kalın dudaklı kocaman ağzını kendi küçük ağzının üzerine kapanmış buldu. Neredeyse aynı anda oğlanın elleri, birer pençe gibi kalçalarını kavradı. Kıçının yuvarlakları, iri ellerin içinde yoğruluyordu. Arap, dilini de ağzına sokmuştu şimdi.
Kendini bıraktı önce. Sonra da, karnını oğlanın karnına sımsıkı yapıştırıp, kanını tutuşturan öpüşlere karşılık vermeye koyuldu. Tekrar kasıklarına dayanan kocaman sik, bir anda aklını başından almaya yetmişti.
Arap, oracıkta her istediğini yapabilirdi ona. Her şeye, hatta ayak üstü sikilmeye bile hazırdı. Ağzının içinde dolaşıp duran dili, tıpkı bir siki emer gibi emiyordu. Kalçalarını mıncıklayan eller, artık eteğini yukarı sıyırıp, çıplak tenine ulaşmıştı.
Bu, kanının daha da tutuşmasına neden oldu. İçindeki sikilme isteğinin dev boyutlara ulaştığını hissediyordu. Hemen oracıkta siktirmek istiyordu kendini. Kasıklarından başlayıp neredeyse göbeğine kadar çıkan yerini, aradaki tüm kumaşlara rağmen adeta yakan o kocaman Arap sikini mutlaka içine almalıydı.
Oğlan bir adım geriye atıp önünde çömeldiğinde, neyin gelmekte olduğunu anlayarak, büsbütün heyecanlanmıştı. Eteğini tuttuğu gibi, beline kadar sıyırdı Arap. Bacaklarını elinden geldiğince aralayıp, öylece beklemeye başlamıştı.
Sonra zevkten buğulanmış gözlerle oğlanın kıvırcık saçlı başının, yavaş yavaş yaklaşışını seyretti. Kısa bir an öncesine kadar ağzının üstüne bir vantuz gibi yapışmış olan dudaklar, bu sefer de amının alabildiğine şişip, alabildiğine açılmış dudaklarına yapışınca da, derin bir inilti kaçırdı ağzından.
Tüm vücudu elektrik çarpmış gibi titremişti. Sonra Arap, dilini sokuverdi amına. Sarsıla sarsıla beli gelmeye başladı. Parmaklarını oğlanın kıvırcık saçlarına geçirmiş, kendine sımsıkı çekmişti. Kalçaları, deli gibi kıvrılıp bükülüyor, çalkalanıyordu.
Kendini topladığında, Arap yeniden ayağa kalkmıştı. Sonra ellerini omuzlarına koyarak, onu önünde çömelmeye zorladı. Ne istediği belliydi ve o da, bunu, büyük bir zevk duyarak yerine getirmeye hazırdı. Oğlanın pantolonunun önünü çözmeye çalışan parmakları, telaşlı ve titrektiler.
Pantolon kumaşı kurumuştu ama, oğlanın donu hala ıslaktı. Sonunda başardı istediğini ve aklını başından alıp duran o kocaman Arap sikini çıkardı dışarıya.
Gerçekten de, kocaman bir şeydi elindeki sik. Nemli ve yapış yapıştı, doğal olarak. Hafif hafif okşarken, yüzünü yaklaştırıp oğlanın taşaklarını yalamaya başladı.
Cin çarpmışa döndü Arap. Bacakları titriyordu. Kaybedilecek zaman kalmamıştı. Dans ettiklerinde, pantolonunun içinde belini getirmişti oğlan. Diline gele tuzlu tatla burnuna dolan koku, aklını başından alıyordu. Onun için kalkmış bir sikten, onun için fışkıran erkek tohumlarının bir kere daha boşa gitmesine izin veremezdi.
Ağzını alabildiğine açıp, dudaklarını, sikin dev bir mantara benzeyen başı üzerine kapadı birden. Ağzının içindeki, hem taş gibi sert, hem de kadife kadar yumuşaktı. Üstelik alev alev yanıyordu.
Arap iki eliyle onu omuzlarından tuttu ve ağır hareketlerle ağzını sikmeye başladı. Olanı anlatabilecek başka bir kelime gelmiyordu aklına. O kocaman sik, yumuşacık dudaklarının arasından kayarak ağzına girip çıkıyordu. Çıldırtıcı bir şeydi bu. Am gibi olmuştu ağzı.
Burnundan derin nefesler alarak, hırsla, sanki içini boşaltmak istermiş gibi emiyordu oğlanın sikini. Bir eli de bacaklarının arasına gitmiş, parmakları, artık vıcık vıcık bir hale gelmiş olan amıyla oynamaya başlamıştı.
Birden fışkırtmaya başladı Arap. Tohumları, peşpeşe gelen dalgalar halinde ağzının tavanına, gırtlağına çarpıyordu. Bir damlasını bile kaçırmak istemiyordu bu yakıcı sıvının. Daha da hırsla emiyordu şimdi o kocaman Arap sikini.
Yutkundukça boğazından aşağı inen bellerin, mide borusunu ısıttığını duyuyordu.
Birden onun da beli geliverdi. Bütün vücudu sarsılıyordu. Ama ağzındaki siki emmeyi, bir saniye için bile olsa bırakmadı. Son damlayı yutana kadar da sürdürdü bunu.
3 年 前