Kader - 2. Bölüm - Alıntı

O gün olanlar aklımdan bir türlü çıkmak bilmiyordu. Babamı her gördüğümde o geceki hali gözümün önüne geliyor ve tiksintiyle ona bakıyordum. Babamsa her zamanki sert ve otoriter tavırlarıyla bize kan kusturuyordu. Birkaç ay böyle geçti. Babam yine birkaç akşam bizi dedemlere bırakıp ortadan kayboldu. Sikicisinin yanına gittiği belliydi ve bunu sadece ben biliyordum. Zavallı annemse hiçbir şeyin farkında değildi yâda ben öyle sanıyordum.

Evimizin üst katın kalan eksikleri alelacele tamamlanmış ve oturulacak hale getirilmişti. Bir pazar günü taşınma işleri yapılıyordu. Babam, ben, iki tane hamal ve Mehmet Abi kamyonla gelen eşyaları ileride oturacağımı düşündüğüm evime taşıyordum. Babam ve Mehmet abiye nefretle bakıyordum. Her şeyden habersiz olan annem, Leyla Teyze ve kızları Serpil eve getirdiğimiz eşyaları yerleştirmekle meşguldüler. Gözüm babam ve Mehmet abideydi. Birkaç saatlik uğraşlar sonucunda taşınma işleri bitmişti. Babam

“E hadi Emine bir şeyler hazırlayın da yiyelim. Kurt gibi acıktık.” dedi. Annem ve Leyla teyze mutfakta akşam yemeği için hazırlık yaparlarken, babam ben ve mehmet abi salonda oturuyorduk. Ben televizyonda zapping yaparken, kulağımı gizli saklı bir şeyler konuşan, imalı sözler söyleyen babam ve mehmet abiye vermiştim. Sofrayı kurmaya çalışan annem salona girdikçe Mehmet abi pis pis anneme bakıyordu. Yüzünde iğrenç bir gülümsemeyle, birde eliyle pantolonun üzerinden kalkmaya başlayan sikini düzeltiyordu. Çaktırmadan odada olanları süzüyordum. Annemse rahatsız olduğu belli halde sürekli olarak gözlerini kaçırıyor ve babama bir şeyler ima edercesine bakıyordu. Babamsa umursamaz bir tavırla konuşmasına devam ediyordu. Leyla abla elinde içinde çorba tenceresiyle içeri girdi. Hepimizde aç olduğumuz için masaya kurulduk. Ben Serpil’le yan yana oturuyorduk. Babam gözlerini Leyla ablaya dikmişti süzüyordu. Şerefsiz aklından neler geçiriyordu kim bilir. Tabi Mehmet abide aynı şekilde sürekli olarak anneme bakıyordu. Çay faslı falan derken Mehmet abi karısı ve kızıyla yeni evlerine gidince biz bize kalmıştık.

Annem ve babam yatak odasına gittiler. Bende arkalarından hemencecik küçük odaya gittim. Duvardaki baca deliğinden içeriyi dinlemeye başladım. Annem

“Bey işine karışılmaz neden getirdin bunları? Hani o evde Yusuf oturacaktı?” diye sordu. Babam sert ses tonuyla

“Emine ne zamandan beri benim sözüm üstüne söz konuşuluyor bu evde?” diye cevapladı.

“Bey bir şey demiyorum merak ettim.” Deyince annem,

“Sus kadın. Adam it gibi çalışıyor dükkânda, kıt kanaat geçiniyor. Hayrımız dokunsun biraz. Hem daha oğlanın evlenmesine kaç yıl var. Sen bilmezsin karışma benim işime.” Dedi babam. Annem sesini daha da alçaltarak

“Bey, bir şey daha var.” Babam

“Vır vır ne çok konuştun be kadın. Ne var gene?” deyince annem,

“Mehmet abi, gene bütün akşam bana baktı durdu. Bakışlarını hiç beğenmedim bey.” Babam sinirli bir şekilde sesini yükselterek

“Yine mi aynı şey? Ne diyorsun sen? Sen yanlış anlamışsındır. Öyle şey mi olur?” dedi. Annemse korkmuş bir ses tonuyla

“Sus Bey oğlan duyacak ama vallahi yalan demiyom.” Babam sakin bir tavırla

“Sana kaç defa dedim, sen yanlış görmüşsündür olur mu öyle şey, o senin abin benimde kardeşim sayılır hiç yakışıyor mu böyle şeyler söylemek. Hadi otur şuraya.” Dedi. İçeriyi göremiyordum. Babam,

“Oğlan yatsında senle biraz fantezi yapalım. Özledim seni.” Annemse,

“Bey kurbanın olayım bana yaptırma öyle şeyler çok utanıyom ben.” babam yeniden sertleşerek,

“Sana ne diyom ben amına kodumun karısı” diyerek bir tokat attı. Annemden ses çıkmıyordu. Olduğum yerde daha fazla durmadım. Bu geceyi sabırsızlıkla bekliyordum. Babam anneme neler yaptıracaktı çok merak ediyordum. Yorgun olduğumu söyleyerek erkenden odama çekildim. Odamın kapısında bekliyor, kulağımı kabartmış, içeriyi dinliyordum. Annem mutfakta bulaşıkları yıkıyordu. Uzun koridorda babamın karaltısını gördüm. Yavaş yavaş yürüyerek mutfağa girdi. Sessizce konuşuyorlardı. Babam sanırım annemin hazırladığı kahveyi yudumluyordu.

“Söyle bakam nasıl bakıyordu Mehmet sana?” diye sordu.

“Nasıl oldu sana söyledim işte bey. Sürekli bana bakıyordu söylemek istedim ama korktum.”

“Baksın az bir şey. Bir şey olmaz. Güzel kadınsın. Gözü gönlü açılsın. Hadi işini bitir de gidelim canım karıcım. Seni çok özledim” dedi. Babam söylediklerini duyunca şaşırdım. Resmen annemin başka bir adam tarafından taciz edilmesini istiyordu. Annem hiç sesini çıkarmıyordu. Kapının buzlu camından babamın karaltısını gördüm. Hemen yatağıma girip uyuyor numarası çektim. Mutfağın ışığı söndü ve ardından odamın kapısı açıldı. Annem sessizce karanlığa göz attı. Sanırım benim uyuyup uyumadığımı kontrol ediyordu. İçim içimi yiyordu. Heyecandan kalp atışlarım hızlanmıştı. Olacakları merak ediyordum. Annem odamdan çıktıktan sonra on dakika kadar bekledim. Yatağımdan yavaşça kalkıp odamın kapısını açtım ve dışarıyı kolaçan ettim. Ev çok sessizdi tıpkı fırtına öncesi sessizlik gibi. Doğruca her zamanki yerimi aldım ve babamların yatak odasını izlemeye başladım. Babam yatağın üzerinde uzanmış yatıyordu. Üzerindeyse annemin sutyeni ve külotu vardı. Başını da annemin eşarbıyla örtmüştü. Tıpkı bir kadın gibiydi. Babam neden böyleydi? Kadın gibi giyinip kendini siktiriyordu? Eğer eşcinselse, ben nasıl olmuştum. Annemse çıplak, önünde sallanan bir yarakla duruyordu. Tıpkı bir erkeğin yarağı gibiydi. Hatta taşakları bile vardı. Annem ağlamaklı haliyle üzgün görünüyordu. Bunu yapmak istemediği yüzündeki ifadeden belliydi. Plastik sik annemin önünde sallanırken, babam yeniden yatağın üstünde ellerinin ve dizlerinin üzerinde doğruldu. Annem de yatağın üstüne çıktı, dizlerinin üzerindeydi. Sik önünde bir erkeğinki gibi sallanıyordu. Annem yapay sikin kafasını tuttu, babam başını yana çevirmişti. Birden sik babamın götüne girdi, annem dizlerinin üzerinde öne kaydı biraz. Sik nerdeyse dibine kadar babamın götündeydi artık. Normaldi babam Mehmet abiyle sikişiyordu, götü alışmıştı anlaşılan. Annem bir erkek nasıl bir kadını sikerse o şekilde babamı sikmeye başladı. Babamın belinden kavramıştı annem. Yavaş hareketlerle siki sokup çıkarıyordu. Dizlerinin üzerinde bazen doğrulup bazen götünü indiriyordu. Götünde gidip gelen sik babamı çok mutlu etmişe benziyordu.

“Uhhh, ayyy, Mehmet, ohhhh!” sesleri dudaklarından dökülüyordu durmadan. Bir ara annemin ağlamaklı bir sesle

“Emine doğrul!” deyince babam ellerini yataktan çekti, dizlerinin üzerinde doğrulurken,

“Ayyyy!” diye bir ses çıkardı inleyerek. Babam anneme kendi adıyla seslenmesini istiyordu. Annemde bundan dolayı babama Emine diyordu sanırım. Bir yandan belini ve götünü oynatıp siki götüne sokmaya devam ediyordu. Ama bu halleri fazla uzun sürmedi. Annem yapay siki babamın götünden çıkarınca babam sırtüstü uzandı yatağa. Annem yastığını belinin altına koydu. Bacaklarını ayırdı iki yana. Babamın minicik kalkmayan siki bir aksesuar gibi sallanıyordu önünde. Annem yapay sikin kafasını tuttu yine ve Babamın bacaklarının arasına yerleşip yavaşça öne doğru uzandı. Plastik sikin kafası götüne girdiğindeyse babamın üzerine abandı. Annemin götünün ve belinin oynamaları yeniden başladı. Plastik sik götüne girip çıktıkça babamın dudaklarından oflayıp puflamalarla karışık iniltiler çıkmaya başladı yine. Ellerini annemin sırtına atmıştı. Beyaz kılsız bacaklarını dizlerinden büktüğü halde kendine çekip daha da ayırdı. Annem hareketlerini aynı tempoyla sürdürürken elleriyle destek alıp doğruldu. Bu kez biraz daha hızlandı hareketleri. Plastik sik daha hızlı şekilde girip çıkıyordu babamın götüne. Babam plastik sik götünde olduğu halde kendini geri çekip yeniden dizlerinin üstünde doğruldu. Babamın ayak bileklerinden yakalayıp onları kaldırdı havaya ve omuzlarının üstüne attı. Babamın bacakları havaya dikilmişti şimdi. Annem bu şekilde sikmeye başladı bu kez de. Babam ise ellerini iki yana açmış, yatak çarşafını çekiştiriyordu. Annemin hareketleri ile birlikte vücudu sallanıp duruyordu. Bir kadın gibi sikilen babam,

“Sik beni Mehmet, daha hızlı sik.” dediğinde annem sanki intikam alır gibi sikiyordu. Belini oynatırken götü her seferinde kalkıp inmeye başladı. Babamın ayak bileklerini tutmuştu sıkıca. Hazır yataktan gıcırtılı sesler çıkıyordu. Yatağın gıcırtıları artmaya başladığında babamın iniltileri de çoğalmıştı. Annem sertçe vuruyordu plastik siki. Kayışlar iyice gerilmiş ve geçtiği yerlerde annemin beyaz etini kızartmıştı. Annemden sessizce sadece işini yapan biri duruyordu. Babam artık kendini kaybetmiş gibi inliyor, ahlayıp ıhlıyordu. Sonunda gözleri kapalı haldeyken dudaklarından ıslığa benzer sesler çıktı. Annem ayak bileklerini kavramayı bırakıp yeniden üstüne uzandı. Aynı hızlı hareketler eşliğinde babamı sikerken kısa bir süre sonra da isteğiyle yavaşladı ve durdu. Babamın elleri annemin sırtında geziniyordu. Annemin yüzü yine görünmüyordu.

“Lan avrat. İnat etme. Gel he de şu işe. Güzelce yapalım şu işi. Zorla yaptırtma bana.”

"Bey her dediğini yaptım. Beni ne hallere koydun. Allah’ını seversen, daha da günaha sokma.”

“Sende çok hoşlanacaksın. Ha ben, ha Mehmet. Hiçbir farkı yok.”

“Bey…”

“Sus dinle beni. Kaç zaman oldu görüyorsun, benden sana fayda yok. Hiç mi canın çekmez? Kimse bilmeyecek.”

“Allah’tan damı korkmuyorsun bey? Sen iyice yoldan çıkmışsın bari ben düşün.” Babam sinirlendi ve anneme okkalı bir tokat attı.

“Sus amına kodumun karısı. Bu iş olacak. Seni öldürürüm. Boşuna getirmedim onları yukarı.” Annem ağlamaya devam ediyor ve konuşmuyordu.

“Adama biraz cilve yap. Bırak ellesin seni. Tamam mı?” Çaresiz kalmıştı annem sessizce başını evet der gibi yukarı aşağı salladı.

“Hah… Sonra bana anlatırsın neler yaptığını. Avrat pişman olmayacaksın. Bir siki var ki… hele onu bir ye, keşke daha önce siktirseymişsin kocacım diyeceksin.” Kulaklarıma inanamıyordum. Babam annemi mehmet abiye siktirmek istiyordu tıpkı kendini siktirdiği gibi. Annem de çaresizlikten bunu kabul etmişti. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

“Hadi şu mereti ver de bende seni sikeyim.” Annem sessizce belinden çıkardığı plastik siki çıkartıp babama verdi.

“Hadi domal bakalım.” Dedi anneme. Annem ses çıkarmadan yatağın üzerinde babamın önüne domaldı. Annemin götü tüm güzelliğiyle görünüyordu. Beyaz amı kılsızdı. Annem zaten temizliğe aşırı düşkün bir kadın olmuştu. Aynı şekilde götünün deliği bile kılsızdı. Annemi ilk kez çıplak görüyordum. Plastik sik şimdi babamın önünde sallanıyordu. Babam plastik sikin kafasını tuttu önce, annemin temiz amına yavaşça sokmaya başladı daha sonra. Sikin kafası annenin amına girip gözden kaybolurken babamın hareketleri ile birlikte yavaş yavaş dibine kadar girdi. Önceleri sessiz kalan annem, zaman geçtikçe inlemeye başlamıştı.

"Ohhhh” diye bir ses yankılandı yatak odasında. Babam annemin götüne bir şaplak atıp,

“Emine’m, karıcığım.” Annemin inlemeleri daha derinden geliyordu. Babam ayakuçlarında yükselmiş halde sokup çıkartıyordu plastik siki. Aralarda,

“ohhhh… Offff…!” diye ufak sesler çıkartıyordu. Kendini gerçek bir erkek gibi görüyordu belki de.

“Lan avrat Mehmet siksin mi seni? O yarağını soksun mu amına?” annemin cevap vermediğini gören babam,

“Siksin, siksin o koca sikiyle. Amını siksin, götünü siksin. Attırsın amına.” Sonra annemin amından çıkarttığı plastik siki. Ardından da yatağa sırtüstü yattı yatağa. Annem babamın yönlendirmesiyle sadece söylenilenleri yapıyordu. Plastik sik havaya dikilmiş haldeydi. Babam annemi yönlendirerek, üzerine çekti. Plastik siki altına alacak şekilde çömeldi. Sikin kafasını tutup amına bastırdıktan sonra da dizlerini babamın yanından yatağa koydu. Sik annemin amında kaybolmuştu. Annem,

“Ayyy!” diye tiz bir ses çıkarırken babam,

“Ohhh, Emine.” Annem dizlerinden aldığı destekle götünü kaldırıp indirmeye başladı az sonra. Babam ise annemin kalçalarını, belini zaman zaman da sallanıp duran memelerini tutuyor, annemde plastik sikin üstünde zıplıyordu. Sanırım annemde bundan zevk almaya başlamıştı. Çünkü ara sıra,

“Uhhh, ahhh, ımmm!” sesleri dökülüyordu dudaklarından. Belki birkaç dakika sürdü bu hareketler, sonrasında yeniden götünü kaldırıp indirmeye ve zıplamaya başladı. Babam,

“Orospu, amını mehmet siksin seni.” diye bel altı sözler söylüyordu. Annem ise sikin üstünde zıplıyor ama cevap vermiyordu. Sanırım zevk alıyordu annem. Annemin hareketleri gittikçe hızlanmaya başlarken yatağın gıcırtıları çoğalmıştı.

“Siktiricem lan seni Mehmet’e. Hem de öyle bir siktiricem ki, hep seni siksin isteyeceksin.” Annem ilk defa konuşmuş ve benim kadar babamı da şok eden sözleri söylemişti.

“Siktir beni… siktir beni Mehmet’e… siktir beni boynuzlu kocam.” Ben şok yaşarken babam zevke gelmiş,

“Ohhh, sikecek seni karıcım. Seni de sikecek beni de sikecek… ikimiz aynı yarağı yiyeceğiz.” Derken annemin hareketleri biraz yavaşlar gibi oldu, sik yeniden amında olduğu halde belini ve götünü oynatmaya başladı. Ama bu kez elleri babamın dizlerinde değil kılsız beyaz vücudundaydı. Onları hamur gibi sıkıp yoğuruyordu. Annemden hırıltılı ve boğuk, anlaşılmayan sesler gelmeye başladı kısa süre sonra. Enerjisi tükenmiş gibi hareketleri gittikçe yavaşlamaya başladıktan sonraysa durdu. Kendini babamın kollarına bıraktı. Babam,

"Geldin mi karıcım?” diye takılırken, annem konuşmadan evet anlamında başını salladı. Ardından da doğruldu ve ayağa kalktı. Annem yatağa uzandı. Babamın plastik siki çıkartmasına, kayışları çözmesine yardımcı oldu. Başını yastığa koyup gözlerini kapatırken babam,

“Çok güzel olacak karıcım çok güzel.” Dedi.
发布者 girl_hunter
2 年 前
评论
账户以发表评论